18 Mayıs 2019 Cumartesi

Seni seviyorum

Geçen gün benimkiyle kavga ettik . Artık yaptığım işi yapmamı istemiyor. Bense hem işimi seviyor , hem de bu işten başka ne yapabilirim başka diye düşünüyorum . Sabaha karşı saat 5 de işten çıkıp eve geldiğimde Sezai yatıyordu. Sessiz sessiz elbiselerimi çıkarıp duşa girdim . Sıcak suyun etkisiyle o kadar mayışmışım ki saatin 8 olduğunu farketmemişim bile. Ellerim ve ayaklarım buruşmuş ve küvetin içinde çıplak vaziyette yatarken banyonun kapısının Sezai tarafından açıldığını duydum ve gözlerimi açtım . 

gece uzun geçti ha?
Sorma saat 5 de geldim , on dakika duş alayım dedim iki saat duşta kalmışım.
- Orası belli. Hey bak , sana başka bi iş bakalım . Ben çok sıkılıyorum senin her gece saat beşe kadar çalışmandan. Geceleri sana sarılmayı , seni öpmeyi, koklamayı istiyorum artık.
- Nasıl bırakayım sezai allah aşkına. O kadar borcun içinde , neyle ödeyeceğiz.
- Bırak demedim. Başka bi iş bakalım dedim. 
Ben işimi seviyorum. 

Sonra ben küvetten çıplak çıkınca Sezainin vucuduma istekli isteksiz baktığını gördüm . Gözlerini dikmiş vucudumu inceliyordu. Kolumdaki kesiği farketti. Yanıma yaklaşarak , meraklı ve sinirli bi tavırla , 

ne oldu? - dedi yarayı göstererek. 
- Klüpte kavga çıktı. Şişeler kırıldı ben de arada kaldım .
- Yakında canından olacaksın. 
- Merak etmeee bana bişey olmaz .
İyi öyle olsun bakalım. 
- Ben kahvaltı hazırlayayım.

Küvetten çıkarken sezainin önümden çekilmesini beklemeden başım önümde yürümeye başladım. 

- Bak ne diyeceğim sana. İstersen hazırlan dışarıda güzel bi kahvaltı yapalım. Sonra senin prim ve alacak işlerini konuşuruz. olmaz mı ?
- Bana beş dakika ver. Başım çok ağrıyor. Hemen üzerimi değiştirip hazırlanırım.

Banyodan çıkıp kapıyı kapattım. Sezaiyi banyoda tek başına bırakıp yatak odamıza, ikimizin de özgürce birbirine sahip olduğu , saatlerce gözlerimizin içine baktığımız odaya girdim. gardrobumdan üzerime herzaman ki gibi bi kot bi t-shirt giyip çıktım. "ben hazırım" diyebildim. 

Sezai de traş olmuş o da hazırlanmıştı. 

- Hadi - dedi. Kapıyı göstererek. Asansörden inerken başım Sezai'nin omzunda düşünmeye başladım.  
- Seni seviyorum. - dedim.
- Dur şimdi bunun sırası değil. sonra seversin şimdi işimiz var dedi. 

ÖKÜZ.