Sahildeyim, güneş tepemde cayır cayır, beynim haşlanmış yumurta gibi. “Ayran içecem,” dedim, “ölürsem dolmuşta ölürüm!” Durağa geldim, dolmuş kapısı açık, şoför amca megafon gibi: “MERKEZ! BİNİN BİNİN, YER YOK AMA YER AÇARIZ!” İçerisi tam bir canlı hayvanat bahçesi:
- Sağımda teyze, kucağında 3 poşet domates + 1 poşet salatalık (salatalıklar kafamı dürttü resmen).
- Solumda abi, koltuk altına sıkıştırdığı tavuk kafesinde **HOROZ + 2 TAVUK** konser veriyor.
- Ön koltukta çocuk, elinde dondurma, ama erimiş, koluna yapışmış, “Anneee yapışkanıı!” diye ağlıyor.
- En önde dede, bastonuyla tempo tutuyor: “Hadi şoför, gazla gazla!”
Dolmuş hareket etti, yokuşa sardı. Şoför amca gazı kökledi, motor “vıjjjj” diye inledi. Tam o anda:
**DOMATES PATLAMASI!** Teyzenin poşeti yırtıldı, 2 kilo domates kucağıma lav gibi aktı. “Ay oğlum domatesleeer!” diye çığlık attı. Ben panikle topluyorum, ama dolmuş zıpladıkça domatesler koltuk altına, ayakkabıların içine, hatta horozun kafesine kaçıyor! 😱
Horoz bunu fırsat bildi: **KAFESİ KIRDI!** Tavuklar “gıdak gıdak” ortalığa dağıldı. Bir tavuk şoförün omzuna kondu, şoför “YOLCU TAVUK MU VAR?!” diye bağırdı. Dede bastonuyla tavuğu kovalıyor: “Gel buraya kebaplık!” Çocuk dondurma ağlamasını bıraktı, “Tavuuuk!” diye güldü.
Tam kaos zirvedeyken dolmuş **fren yaptı**, yokuşun ortasında durduk. Şoför indi, kaputu açtı, bi’ şeyler yaptı, geri bindi: “Motor nazlı, ama Alanya erkeği bırakmaz!” dedi. Ama motor hâlâ “vır vır” diyor, çalışmıyor.
Teyze panik: “Domateslerim ezildi, salatalıklarım kırıldı!”
Abi: “Tavuklarım kaçtı, horozum nerde?!”
Dede: “Benim baston tavuğun poposuna girdi!”
Ben: Üstüm başım domates püresi, ayakkabımın içinde salatalık var, kucağımda horoz tüyü! 😭
Şoför amca çözümü buldu: **DOLMUŞU YOKUŞ AŞAĞI BIRAKTI!** Freni bıraktı, dolmuş kendi kendine kaymaya başladı. Herkes çığlık atıyor, tavuklar uçuşuyor, domatesler yuvarlanıyor. Ben camı açtım, “Yardım ediiiin!” diye bağırıyorum, dışarıdan turistler video çekiyor: “Turkish rollercoaster!”
Sonunda dolmuş kendi kendine merkeze geldi, şoför frene bastı: “İndik millet!”
- Teyze: “Domateslerim gitti, ama salatalıklarım sağ!”
- Abi: “Horozumu buldum, ama tavuklar hâlâ yok!”
- Dede: “Bastonum tavuk poposunda kaldı!”
- Çocuk: “Anne, dondurma tavuk yedi!”
Ben indim:
- Saçım domates çekirdeği,
- Tişörtüm salatalık turşusu,
- Cebimde horoz tüyü,
- Elinde yarım domates,
- Ayakkabımda tavuk dışkısı! 😅
Şoför amca el salladı: “Kızım, yarın yine gel, bu sefer **karpuz** getiririm!”
Alanya dolmuşu: Giriş 5 TL, macera bedava, terapi dahil! 😂😂😂
Senin dolmuş kaosun var mı, yoksa bu rekor mu? 😜
bu bir alegorimi gerçek mi diye düşündüm İnya:)
YanıtlaSilya :=))) evet evet benim. galiba geri döndüm :=))
Sil