Kendi fantazi dünyamda bir çok insan barındırırım. Toplamın %20 lık kısmını ünlüler , kalanın %5lik kısmını dışarıdan görüpte offff karizmaya bak ne yakışıklı tip dediklerim , kalanın % 10 luk kısmını Üniversiteden kalma arkadaşlarım, kalanın % 10 luk kısmını da cesaret edipte tanışamadığım insanlar, Kalan yüzdelik dilimi de sürekli sevgilime ayırmışımdır.
Ben doğumgünlerimde sürekli yalnız takılırım. ve singleları oynarım. sevgilim varsa bile onu o gün eker hatta o gün doğumgünüm olduğunu bile söylemem kendim başka başka yerlere gider alışveriş yapar, cafelere gider, sinemaya gider, kitapçılarda beğendiğim kitaplar varsa alırım beğenmediklerim varsa bırakırım. Kısacası o gün Paranın Amına Korum! terimiyle günü sonlandırırım.Bana her zaman şu özel gün saçmalıklarının kapitalizmin içinde yok olmuş dünyanın bir esareti olarak gelir. Bana göre yine insan sadece özel günlerde değil hergün hatırlanmalı ( Çok Obsesif durdu, salak mıyım olm başka işim yok her saniye seni düşünücem ). Zaten her saniye düşünüyorum diyen adam da ya yalan söylüyodur. Ya da amele takımdır. hatta günün her saati bir hediye alınmalı ki kapitalizmin ruhu ortaya çıksın.Saatlik hediye alınsın yeni kampanya başlatalım.
- Merhaba nasılsın eğleniyor musun?
- Evet eğleniyorum. birazda başım dönüyor.
- dans edelim mi?
- olur edelim.
Piste çıktığımızda gözgöze geliyoruz sürekli. Benim 28 yıl önce o gün doğduğumu bilmeyen insan belki de bugün bizim tanışma yıldönümümüz olarak beni bekliyordu. Karşımdan salına salına gelen adamı radarlarımın alanına almam 10 saniye sürmedi. Ortam karanlık olmasa bir saniye bile sürmez ya...
Biz dans ederken tanışmaya başladık.
- Sezai ben
- Denis bende.
- Buralarda mı oturuyorsun?
- Evet Beşiktaşta sen?
- Ben Ortaköyde oturuyorum.
Tanışmalarım genelde burda son noktayı bulurdu. Belki arada tuz biber olsun diye Yaşını ve benim semte ne kadar yakın oturduğunu filan söylerim. Ama Sezai deki bu ilginç ışık... beni yerimden gümbür gümbür oynattı... 6 senelik ilişkimin ilk rampasına geçiş aşamasına geldik.
O akşam beraber çıktık. ama beşiktaş meydandan ayrıldık. oraya kadar yürüdük beraber. yürürken sürekli kendinden bahsetti. ben sadece dinlemekle kaldım. Telefon numaralarımızı verdik birbirimize. Ümitsizce vermiştim zaten. aramaz diye bekliyordum. şayet ben aramayacaktım onu. Arasa açarım ama. Bunun da öncekiler gibi sadece geceyi yalnız geçirmeyelim abi hesabına benimle tanıştığının hatta daha fazla ileriye gitmek istediğini falan sanmıştm. ne bileyim ben hala devam edecek olan bir ilişkinin ilk adımlarını attığımızı.
Tanıştığım adam da ilk olarak tırnaklarına sonra kafasına ( saçı var mı yok mu diye değil bakıyorum işte )sonra da vucut ölçüleri beni cezbediyor. Hani olmadı ilişkimiz yerinde gidiyor. Tırnakları bakımsızsa Manikürde yaparım pedikürde yaparım... O olmazsa oldurucaz artık..
Gittiğim günün cumartesi olabilme ihtimali olan bardan ertesi günün pazar olması beni de ayrıca cezbediyor. Sabah uyandığımda telefonuma mesaj gelmiş Mesajın içeriği tam olarak şöyle "Bugün büyükadada kahvaltı keyfine var mısın?" Varım tabi.. hergün böyle şans gelmiyo insanın başına. Mesaj malum Sezaiden gelmiş. Mesaj çekmedim ben de. Direk aradım. hiç selam bile vermeden "Evet varım nerdesin sen?" dedim. Telefondaki sesin heyecanlı olması elimdeki telefonun tir tir titremesine neden oldu.
Tamam Sezai karizmaydı yakışıklıydı boyu boyuma huyuma biriydi ama onda beni ondan soğutan tek birşey vardı o da Ses tonu.. Bana Ekşi limon yemiş hissi veriyordu. Limonu yersinde ağzın böyle bi tuhaf olur ya. dilin damağına yapışır ağzın sulanır falan. Aynen öyle işte.
Büyükada vapur iskelesinin önünde buluştuk. Karşıdan sallana sallana gelen bu adamı gözüm bi yerden ısırıyo ama nerden derken Elini kaldırıp bana selam verdi. Elinde içki şişeleri gidiyoruz. Favorim Absolut votka tabi. Amaç bokunu çıkarana kadar güneşin altında içmek. Başka işimiz yokmuş gibi.
Devamını Bi ara yazarım...
Kaçtım
Not : İsmim 2007ye kadar Denis'di.. Kimlik değiştirdim de.. :)
Benimki de öyle yüzdelikli demek ki.. ama içinde hala devamlı sevgili yok. :) :)
YanıtlaSil:D
Silolsun yaa önemli olan yaşamak D:
"Ekşi limon yemiş hissi"
YanıtlaSilBenzetmene bayıldım :)
ama öyle deme, gerçekten öyle :D
Silher saniye seni düşünüyorum diyen amele takımı:)))))puhahaha ya kim kimi her saniye düşünür yahu ama bak anneler evlatlarını her saniye düşünebilir anne sevgisi başka bir şey...konu dışı oldu ama...bizim ülkede erkek erkeğe dans edilebilen yerler var mıymış? Ahaha Tayyip duymasın bakayım ne yapacak hani AB uyumu diye...:)
YanıtlaSilbence her saniye seni düşünüyorum diyen sevgili yalan söylüyodur...
SilErkeek erkeğe dans edilen yerlerin varlığı da bu bi gerçek bu da iki..
tayyip önce arkasını toplasın :)
Harika yazmissin. Su üstteki adami degistirsene yüzüyormuş gibi yapani. Sikildim ondan.
YanıtlaSilAmerikan filmleri gibi olmuş tanismaniz, mutluluklar.
aslında değiştircem de.. işte araştırmalarım devam ediyo :P
Silgülebilir miyim :)))
SilFantezi dünyandaki insanları sevdim. :)
YanıtlaSilEkşi limon yemiş hissi güzel bir tanımlama olmuş. :)
Biliyor musun Denis ismine karşı zaafım var benim. Çok hoşuma gidiyor. :)
evet bana o ismi kim koymuş bilmiyorum ama koyanı pek sevdiğimde söylenemez :)
SilBu arada mimledim seni. :)
YanıtlaSilgördüm gördüm yapcam ben onu :)
SilTanışma hikayesi süper :)
YanıtlaSilYalnız detaydaki yorumlar daha da süper :))
İnya yanlış anlaşılma olmasın aynı yorumu 2 kez yayınlamışım :D
SilAklın nerde deme bende bilmiyorum :P
:)
Silteşekür ederim
sorun değil gördüm zaten ki yorumları :)
Çaktırmadan silerim sanmıştım :)
SilBeceremedim yine :P
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilTatlı bir tanışma şeysi olmuş :)
YanıtlaSilay başlığa öyle yazınca ben de şey dedim bu şeyleri kullanmayı sevmem aslında:D