Daha dün neredeyse heyecandan öleceğimi düşünecekken bir de kalktım geldim Sarıyere eski çalıştığım otelde kalan ve Medya sektöründen arkadaşlarla buluşmaya. Zaten üzerinden yıllar geçmiş çoğunun çolu çocuğu olmuş bi de gelmişler bana "Ay ben gelemem benim çocuklarım var, ay ben gidemem kocam kızar, ay ben hiç gelemem adet günündeyim" sanki mecburlarmış gibi, sanki ben ayarlamayı yapmışım gibi bi ton bik bik bik beynimi yediler.
Beş kişi buluşmaya geldik. 2si evlenmiş barklanmış bi de yetmemiş patır patır ardarda 2 tane çocuk doğurmuşlar. kıskanmadım değil yalan yok. Zaten ben bu kafayla biraz daha gidersem nah görürüm çocuğu evliliği bilmem neyi. Evlilik diyince gözlerine far tutulmuş tavşan gibi kalakalıyorum. O bişey değil abi bi de evleniyosun tamam onu anladık. Bunun kız istemesi, kınası, düğünü , balayısı, osu butu otu boku derken amaaan sonra evleniriz zaten yaa gözüyle bakmaya başlıyor insan. Zaten bu evlilik konusunda en son fikir sahibi olacak kişi benim niye bu kadar evlilik meraklısı birisi göründüysem o da ayrı bi mesele.
İçlerinden birisi benim Taaaa üniversite bitmiş Ankarada iletişim okumaya başladığım dönemlerden arkadaşım. Medyaya girmedim diye çok kızmıştı ama şimdi bildiğin baya taşaklı bi dergide editör olarak görev yapıyor, karısını da sekreter yapmış yanına. Ofis fantazisi olsun diye. "Sertab şu kırmızı dosyayı al gelde bakalım" ( Ben hala sekreter olan hatunların adının sertab olduğuna inanıyorum, değilse bile kimlik bunalımı yaşıyorlardır kesin ) dışında başka muhabbetleri olabileceğini düşünemeyen bana sıra gelince birden "eee ööö ııı" demeye başladım. Benim kamera korkum var, ekrana çıkmam, sahneye çıkmam, ona çıkmam buna çıkmam. Eeee otur be bi boka yarama zaten. Allah canımı alsın kanalın birinde montajda staj yaptığım günler aklıma geliyor da, sırf ben Türkiyede eğitim alıyorum diye beni montaj odasına tıkmışlardı 3 gün üstüste o bantların arasından kendimi zor kurtarmıştım. Ama şimdi eski mesleğim ve daimi mesleğim olan turizmde fink atıyorum. Bi de kıskanıyorlar sen Turizmde iyisin yine tatil bölgesinde çalışıyorsun sıcakta, denize girersin, havuza girersin onu yaparsın bunu yaparsın. Bok yaparsın. Nereye yapıyorsun.
Öyle böyle değil yaa. İşleri güçleri yokmuş gibi oturup benim dedikodumu bi de bana karşı yaptılar. Bi de ben bunların yanına gelince harbi mala bağlıyorum. Başka şeylerle ilgilenmeye çalışıyorum. Atsan atılmaz satsan satılmaz ilerde lazım olur istemem yan cebime koy modundayım bunların yanında. Şimdi bunlar Turizmden açtılar ya konuyu vaaay laf bana geldi diyerek aldım sazı elime verdim veriştirdim. " Yaa ne sandınız yappraaam bi kere Turizmde olmak öyle sizin bildiğiniz gibi hergün bafi bafi akşama amigolar yok. Hergün o klüp senin bu klüp benim gezmelerde yok. Otur oturduğun yerde çalış otelinde al maaşını salla başını devri de yok turizmde. Üç kuruş maaşa yan gel yat osman dönemi zaten yok. Bi kere etrafında bir sürü müdür adı altında bi ton kişi geziyor egoları tavan şunu yap bunu yap diye bir sürü insan. Gerçi benim çalıştığım yerde yok ama genel olarak böyle. Ben yine şanslı kesimdeyim. " Bide öyle bi hayretle bakıyolar ki sanki illüminatinin sırlarını anlatıyorum dangozlara. Lan alt tarafı kendi bulunduğum sektörü anlatıyorum.
Sonra bu Taşaklı bi dergiye kapak atıp orda editör olan ve sekreter diye karısını koyan arkadaşım bana medyaya dönmek isteyip istemediğimi sordu. Ben de bir prodüksiyon şirketinin alt yapısının castinginde geçtiğimiz kış bi deneyim yaşadım dedim. Sen yaparsın edersin diyerek götümü kaldırması da cabası tabi. Yaparım yapmasına da niye şimdi bu göt kaldırması derken ağzından baklayı çıkardı. "XXX seni sordu bana geçen gün. Napıyo ne ediyo diye ben de onu çağırdım buraya yarım saat sonra burada olacak" dedi. Neee dedim nasıl yani dedim. Buraya mı geliyor. Ben onun arkasından baya baya bi küfür etmiştim. Bedduada okumuştum ama bi bok olmadı adama. Adam sapasağlam üçüncü çocuğu bile oldu. Ben hala böyle. Sinirlendim tabi sonra. Sen niye çağırıyorsun falan dedim. Ne işi varmış benle bunca seneden sonra dedim. Alt tarafı kanalında iki ay staj yaptım onda da montaj odasını yakmadığım kaldı dedim. Ama yok. Yarım saat sonra geldi XXX bey. Meraba meraba mıç mıç mıç. oturdu karşıma anlatıyo da anlatıyo. İşte benim gibi birine ihtiyacı varmışta , Turizmden anlayan, yıllarını vermiş olan bla bla bla. eee dedim sonra. İşte bu Taşaklı dergide editör olan arkadaşımın tavsiyesi ve Alanyada bir yönetmen arkadaşının zorlaması üzerine benimle tekrar görüşmek istemiş bla bla bla.
Bi kere ben birisiyle tanıştırılmaya ( ki bunu en çok benim yazılarımı okuyanlar bilir ) bildiğin adam benden nefret etsinde bi daha yüzüme bakmasın, o kadar çirkin durayım da evlat olsam eldivenle bile sevilemeyeyim kıvamında bir insanım. Herif bana bildiğin oyun oynamış ki ben doğru dürüst bişeyler giyeyim diye. Ama ben tabi naaptım kahvaltı yapcem, löp löp çay içicem diye kalktım eşofmanlarımla gittim. Oh canıma değsin beni beğenen böyle beğensin. Zaten saçımı yeni kestirdim , kulaklarımda çıktı ortaya kepçe gibi, çorbaya daldırsan üç tas çorba çıkar o derece kepçeyim yani. Bu genleri babam kimden aldıysa ona fazlasıyla iade etmek istiyorum ama doğal yollardan değil. Sonra ameliyat olmayı düşünüyorum. Sonra saçlarım azalıyo yavaş yavaş saç ektirip çim adam gibi gezmeyi planlıyorum. tabi bu bi süre olacak bişey. sonra burnumu yaptırıcam. Sonra vücudumda istenmeyen tüylerden de kurtulucam. sonra sonra sonra. diye diye adamın kafasını siktim attım resmen. Oh canıma değsin. Beni o montaj odasında yalnız bıraktırdığın günlerin intikamını alıyorum şu an senden. Ya o zamanlar Kara Melek dizisinin yeni jenerasyona uydurulmuş halinin bantları arasında resmen kaybolmuştum. Bi yandan filmi motora takmaya çalışıyorum. Bi yandan bantları ayırmaya çalışıyorum. Ama bi görsen halim bildiğin vasatın altında. İki tane daha stajyer vardı. Birini aldılar reklam bölümüne mis gibi, sürekli bi yerlere gönderiyorlar, diğerini de ana haber sunucusunun asistanı yaptılar. Cillop gibi adamın yanında 20lik kızı koydular.
O kanalda bir kere haber yapmaya gönderilmedim ya yanarım yanarım da ona yanarım. Zaten stajyerdim ne haberi ne sunması diye düşünürken, o stajyerlerden bi tanesi Daha sonra bi kanala transfer olmuş bi ton orospulukla hem de sonra takmış birini koluna koca diye gezdiriyo. Adamın tipine bakıyorum. Benden çirkin. Atsan atılmaz diye gezdirmiyor heralde. Adamın parası var. Bi de çok ünlü biri.
Neyse işte XXX bey bana yapacağım işten falan bahsetmeye başladı. İşte kameraman vericeklermişte. Ankaraya, Antalyaya, Muğlaya, Kayseriye, Erzuruma falan haber yapmaya gidecekmişiz. Adam bana bol bol sürtüp geliceksin diyo yani kısaca. Şimdi amcacım. Bırak allasen sen bunları da bana para vercen mi, yemek, ssk, güvence, otel masrafı, osu busu şusu bilmem nesini hepsini karşılayacak mısın? Tabi canım ben insan değilim zaten, Ben içinde demirden bilyeler bulunan yer yer çarkları olup her saniyede 1500 devirde dönen bi yapay zeka ürünüyüm ne de olsa, yemem , içmem, sıçmam, hatta karda kışta kıyamette -50 derecede bile buz tutmam, götümde fişek var anında orda olurum jet hızıyla. Haberden para kazanılmayacağını burda benim 10 yaşındaki yiğenim bile öğrendi de Bu tarz benim gibi salak bi yarışmaya katılıp ünlü olma peşine bile düştü, her gün evin salon kısmını podyuma çeviriyo ergen bozuntusu. Sen neyin peşindesin angut.
Tabi bunu öööyle şakkadanak yüzüne karşı söyleyemedim. Biraz ee öö ledikten sonra olmaz bu iş dedim. Suratımı da hergün yatakta sevişiyormuşta bi gün sevgilisyle sevişememiş adamın görüntüsünü de ekledim. Neyin tribine girdiysem.
Not : Bu yazının yazımı 10 dakikamı almadı!
Okumak da zaten 10 dakikayı almadı. Ancak eminim ki düşünme faslı 10 dakikadan çok daha uzun sürecek.
YanıtlaSilÇok iyi olmuş yazı şu bloglar iyi ki var da az buçuk meramımızı yanabiliyoruz.. Takibe aldım ben de beklerim :)
YanıtlaSilhttp://dilekce54.blogspot.com.tr/
))
YanıtlaSil