Ben bunları Gördüm ya. O sinirlerimi nasıl bir boşaltmaya uğrattıysam artık. Önümdeki masanın bacağını kırdım. ya da oynattım. öyle bişey olsa gerek. hiç görünmedim onlara. Bizim çifte kavrulmuş Esnek Erzincan Kaşarı ve Kıçına habitat kaçmış Böcek. karışıklı oturuyolar sohbet ediyorlar. ben de olduğum yerde bunlara bakım delirmekten öteye gidemiyorum. İnkam çanlar başladı. İlk Fırsatta beni aldatan adamdan ne beklerim ben...Yok Yok yine yok. Çalışsana Gerizekalı kafa. Bi Plan bulmalıydım tabi.
Hemen onların oturdukları kafeden uzaklaşmış elime telefonumu almıştım. Muzoyu arıyorum. Açmadı telefonunu. Belliki baya bi hoş sohbet ortamdaydılar bunlar. Ardından mesaj çektim. Ben geldim. diyerek. 10 dakika içinde beni aradı.
Ben : Nerdesin Muzaffer?
Muzo : Evdeyim arkadaşlar var oturuyoruz.
Ben : Tamam. Akşam gelicek misin? Programım var benim.
Muzo : Gelmeye Çalışıcam. Ne yapıcaksın?
Ben : Akşam Erkan , Sabri ve Vedat gelicek. Okey tavla falan oynayacağız.
Muzo : Tamam. Ben gelmem o zaman. siz takılın.
Ben : Ok. öptüm.
dedim kapattım.
Muzo hiç Okey oyununu sevmezdi. bilerek ve isteyerek öyle söyledim. gelmesini istemedim. akşam da zaten kimse gelmeyecekti. oh dedim evde tek başıma takılırım. eski günlerdeki gibi Romantik komedi filmlerini izler keyfime bakarım. Ama bi fark ettim ki en sevdiğim filmin "SAİLOR MOON LİVE ACTİON - MOONLİGHT PARADİSE " dvd si ortda yok. Kesin Muzo aldı dedim içimden. Daha sonra Hatırladım hatta evet kesin Bu piç kurusu aldı. Aradım hemen.
Ben : Muzo len benim sailor moon liv ekşın dvd mi sen mi aldın ?
Muzo : evet ben aldım. akşam arkadaşlarla izleyeceğiz.
Ben : Hay senin... Olm ben onu bugün izlicektim ama yaaa...
Muzo : Yarın getiririm. Başka bişey izle aşkım.
Ben : iyi peki. Yarın getir bak.
Hayatta en fazla değer verdiğim eşyalarım. Bir çektiğim resimler , İki Dvd ve kitap koleksiyonum.
Arkadaşıyla izlicekmiş miş... Külahıma anlat sen onu benim. Söylesene Bana Erzincan kaşarıyla izlicem diye. Yemiyo Götün Dimi.
O gün Nostalji yıllarından kalma bir DVD daha elime geçti. Parçala Behçet. sabah kadar kaç defa izleydiysem bilmiyorum.
Sonra bu beni gecenin bi vakti aradı sana geliyorum diyerek. Sarhoş kafayla. Gece dört sularında geldi bu.
O gün tartıştık. ve ertesi gün hiç tanımadık birbirimizi. bir sene boyunca onun acısını çektim. Üniversiteden gelen en çok sevindiğim haberse Onun Erasmus şansını kaybetmesi benim de Erasmusu kazanıp bir sene Boyunca Viyanada kalmam oldu.
Kaçarım...
Hemen onların oturdukları kafeden uzaklaşmış elime telefonumu almıştım. Muzoyu arıyorum. Açmadı telefonunu. Belliki baya bi hoş sohbet ortamdaydılar bunlar. Ardından mesaj çektim. Ben geldim. diyerek. 10 dakika içinde beni aradı.
Ben : Nerdesin Muzaffer?
Muzo : Evdeyim arkadaşlar var oturuyoruz.
Ben : Tamam. Akşam gelicek misin? Programım var benim.
Muzo : Gelmeye Çalışıcam. Ne yapıcaksın?
Ben : Akşam Erkan , Sabri ve Vedat gelicek. Okey tavla falan oynayacağız.
Muzo : Tamam. Ben gelmem o zaman. siz takılın.
Ben : Ok. öptüm.
dedim kapattım.
Muzo hiç Okey oyununu sevmezdi. bilerek ve isteyerek öyle söyledim. gelmesini istemedim. akşam da zaten kimse gelmeyecekti. oh dedim evde tek başıma takılırım. eski günlerdeki gibi Romantik komedi filmlerini izler keyfime bakarım. Ama bi fark ettim ki en sevdiğim filmin "SAİLOR MOON LİVE ACTİON - MOONLİGHT PARADİSE " dvd si ortda yok. Kesin Muzo aldı dedim içimden. Daha sonra Hatırladım hatta evet kesin Bu piç kurusu aldı. Aradım hemen.
Ben : Muzo len benim sailor moon liv ekşın dvd mi sen mi aldın ?
Muzo : evet ben aldım. akşam arkadaşlarla izleyeceğiz.
Ben : Hay senin... Olm ben onu bugün izlicektim ama yaaa...
Muzo : Yarın getiririm. Başka bişey izle aşkım.
Ben : iyi peki. Yarın getir bak.
Hayatta en fazla değer verdiğim eşyalarım. Bir çektiğim resimler , İki Dvd ve kitap koleksiyonum.
Arkadaşıyla izlicekmiş miş... Külahıma anlat sen onu benim. Söylesene Bana Erzincan kaşarıyla izlicem diye. Yemiyo Götün Dimi.
O gün Nostalji yıllarından kalma bir DVD daha elime geçti. Parçala Behçet. sabah kadar kaç defa izleydiysem bilmiyorum.
Sonra bu beni gecenin bi vakti aradı sana geliyorum diyerek. Sarhoş kafayla. Gece dört sularında geldi bu.
O gün tartıştık. ve ertesi gün hiç tanımadık birbirimizi. bir sene boyunca onun acısını çektim. Üniversiteden gelen en çok sevindiğim haberse Onun Erasmus şansını kaybetmesi benim de Erasmusu kazanıp bir sene Boyunca Viyanada kalmam oldu.
Kaçarım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder